30 Ekim 2010 Cumartesi

cadı avı aslında soykırımdır


,Pek çok insanın gerçekliğinden şüphe ettiği ama günümüzde anlam genişlemesiyle kullanılan bir kavramdır cadı avı. 12. yydan itibaren kilisenin başlattığı bu uygulama 20.yyda Hitlere ilham veren kapsamlı bir soykırımdır. Kiliseyle anlaşamayan tek suçları farklı olmak yada malvarlıkları olan binlerce insan çeşitli şekillerde öldürülmüştür. Avrupa'nın bugünkü halinde dahi bu mirasın izlerini görmek mümkündür. Direkt kavimden başlayıp, sakatlar,yaşlı ve yalnız yaşayanlar, yerleşik olmayanlar, hristiyanlığa mensup olmayanlar-bknz bmnin soykırım tanımı, çingeneler,ebeler-kilisenin şifa tekelini kırmak gibi bi gaflette bulunan şansız insanlar, kilise dışında eğitim veren insanlar, doğayla barışık yaşayanlar, avrupa'daki yerleşik kavimlere mensup olmaya yada tek suçları kilise üyeleri tarafından sevilmemek olan, tek suçları farklı olmak olan tam anlamıyla kapsamlı bir soykırımdır. Tarihin kaydettiği en kapsamlı normalleştirme, ötekiyi yok etme hareketidir.

Bu hareketin devamını mayalar, amerikan yerlileri, afrikadaki yerlilerde gözlemlemek mümkündür. Avrupa geleneği haline gelmiştir bu "normalleştirme". Anlam genişlemesinin ürünü olan basında sözü geçen "cadı avı"nın muhalif sesleri susturmak anlamına gelmesi tesadüfi değildir, zira gerçek cadı avının tek amacı buydu. kiliseye içerden veya dışardan muhalefet edenleri susturmak.

Yaygın yanlış bilgilere gelirsek, bu harekette ölenler yalnızca kadınlar değildir. yani erkek cadı olmaz anlayışı yanlıştır-hoş cadı diye bir şey yoktur ya neyse. Bu ölen insanların arasında gerçekten hristiyan olanlarda vardır. Kilise aforoz edip öldürmüş bazılarını. Yaygın kanının aksine cadı diyerek öldürülen kadınların çoğunluğu güzelmiş, hatta bazılarının salt güzellikleri yüzünden öldürüldüğü söylenebilir. Orta çağ kilisesine göre güzellik şeytanidir.
Şahsen hitlerin esin kaynağı olmasa bile bu geleneğin bir parçası olduğunu düşünüyorum-soykırımda kimler öldürülmüş bir düşünürseniz hak verirsiniz. Günümüzde bile Avrupa'daki yaygın xenophobia'nın-yabancı düşmanlığı- altında bu gelenek yatmaktadır. 1300lü yıllardaki hareketten tek farkı artık öldürmek yerine dışlamakla yada yerine göre kötü muameleyle yetiniyorlar.


   Medeni olmakla medeniyetiyle övünen Avrupa bunu göz ardı eder sürekli, pek dile gelmez, bu kadar sisle kaplı efsanelerle örülmesi de kanıt karartmadan başka bir şey değildir

2. sayfada güzel bilgiler vermişler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

About Us

Recent

Random