Boğaz Meydan Muharabesi

   Kıran kırana bir savaş süregidiyor taraflar bir türlü birbirlerine üstünlük sağlayamıyorlardı. Şiddetli çatışmalarla istilacılar savunmacıların bazı kilit müstahkem mevkilerinden bazıları ellerine geçirmişlerdi. Generalin hükümetin salakça "kitle imha silahları kullanmayın" uyarısını ciddiye alması savaşın gidişatını istilacılar lehine değiştirmişti. Savunma mevzileri birer birer düşerken general karavana olarak vitamin dağıtıyordu neferlerine. 15 gündür devam eden bu mücadele boğazı harap etmişti, her taraf kırık dökük içindeydi.  Hava ve arazi şartları savunmacıların durumunu zorlaştırıyordu.


   General hastalıktan kıvranıyordu. Aldığı her nefes acı vermeye başlamıştı, ekranlardaki antibiyotik kullanmayın uyarısına uyma kararı aldığı güne küfretti tekrardan. Virüsleri sigarayla dumana boğup öldürme planı da başarısız olmuştu. Bir yandan farenjit bir yandan nezle bir yandan grip boğazı savaş alanıydı resmen. İçtiği onca içecek ve antiseptik spreyler sadece geçici rahatlama sağlıyor yarım saat geçmeden yanma ve huylanma tekrar başlıyordu. Asıl affedemediği bademciğinin ihanetiydi, üst solunum yollarında kızılca kıyamet koparken bademcik şişmemişti bile. Yediğinden de içtiğinden bir tat alamamak kahrediyordu.

 Grip virüslerinin ortalama 20 dakikada bir nesil atladığını düşünürsek  virüsler yaklaşık 1000. nesildendiler. Virüslerin level atlayıp evrilmesi olasılık dahilindeydi. Artık olay kişisel tehditten çıkıp tüm insanlığı ilgilendirmeye başlamıştı. Grip virüslerinin mutasyonları bile tehlikeliyken bir üst canlıya evrilmesi insanlığın sonunu getirebilirdi zira. "Penguen gribi" adı verilecek yeni salgına sebebiyet vermek istemeyen general arpacı kumrusu gibi düşüncelere boğulmuştu.

arkası bir gün gelir belki. hala geçmedi geçince bağlarım mevzuyu