30 Eylül 2011 Cuma

Postu Moderen

08:33
Öncelikle yazıya girmeden önce bunun gayet entel dantel bazı şeyleri ister istemez dışarda bırakan bilgilendirici bir makale girişimi olacağını bildireyim. Kendi fikirlerimden ziyade mevzuya olan çeşitli görüşlerden ibaret olacaktır hoş zaten ekseriyetle bir yerde duyup okuduğumuzu anlatırız ya neyse.

   Postmodern mevzusu çok karışık bir durumdur, şahsen postmodernizm postmodernist demekten tırım tırım kaçarım bana yanlış gelir gereksiz gösteriş olmasa bile tam tanımlanmayan bir kelime en nihayetinde. Sorunların ilki postmodern nedir? daha doğrusu moderni biliriz de post ne anlam kadar? modernin sonucu mu, devamı mı, gelişmiş hali mi,inkarı mı, reddi mi, modernizmden sonra doğan mı modernizmin yerini alan mı?

14 Eylül 2011 Çarşamba

Trafik kazası

10:10
    Bir kaç gün önce ilçe merkezinden dolmuşla eve geliyorum. Telefonu yeni aldım oyunlara sardım oynuyorum kulaklıkla mp3 dinliyorum bir yandan teknolojinin nimetleri. Özetle etrafla ilişğim kesilmiş. Dolmuş duruyor, aha geldik deyip telefonun mp3ünü ve oyunu kapatıyorum hangi duraktayız diye bakacakken, acı bir fren sesi tok bir çarpma, yolda bir çift çocuk terliği çocuk yok. Bir an donup kalıyorum ineceğim durağa yakınız zaten, dolmuşta hareket etcek gibi değil. Yolculardan bir kısmı bağırıyor filan. Aceleyle iniyorum, ama ayaklar da gitmiyor manzarayı görmek istediğimden emin değilim derken bir kız çocuğu sekerek şerit arasındaki çimliğe çıkıyor. Bir şey olmamış, melekler çocukları korur derler şahsen inanırım.

Tarımsal Mücadele

09:14
         Hep derler eskiler "toprakla uğraşmak sinir stresi alır" diye, doğrudur doğru olmasına da bunun da istisnası var yabani otların temizlenmesi. Bu eylem insanı çileden çıkarmaya muktedirdir. Şimdi size kendimce geliştirdiğim metotları ve ipuçlarını anlatıcam yalnız peşin söyleyeyim ne botanistim- gerçi bunu istediydim lise 1de işsiz kalırım diye tm seçtim başka bölüme gittim şu an hala işsizim de neyse- ne de çiftçiyim. Benim bahçeyle alakam zaman zaman anneme yardım etmekten ibarettir ki annem de uzman çiftçi sayılmaz. Hoş benden daha çok anlıyor ama.

1 Eylül 2011 Perşembe

Kader ve Karakter

01:15

     İnsanların kaderi ana karnında çizilir, gerçi artık kadere inanan yok ama onlara da şöyle anlatayım ana karnındayken de genlerimize bilgi işlenir, biliçaltımızın beyaz kağıdı dolmaya başlar. Bugün bazı anneler bilir, çoğusu bilmez bebekler de hisseder; hem de kordon bağıyla kanla hisseder gücünü siz tasavvur edin. Annenin duyguları, dış dünyanın etkileri ,size karşı duyulan hisler, daha doğmadan hakkınızda yapılan dedikodular, arkanızdan edilen laflar bir bir işler içinize.

About Us

Recent

Random