Bir kaç gün önce ilçe merkezinden dolmuşla eve geliyorum. Telefonu yeni aldım oyunlara sardım oynuyorum kulaklıkla mp3 dinliyorum bir yandan teknolojinin nimetleri. Özetle etrafla ilişğim kesilmiş. Dolmuş duruyor, aha geldik deyip telefonun mp3ünü ve oyunu kapatıyorum hangi duraktayız diye bakacakken, acı bir fren sesi tok bir çarpma, yolda bir çift çocuk terliği çocuk yok. Bir an donup kalıyorum ineceğim durağa yakınız zaten, dolmuşta hareket etcek gibi değil. Yolculardan bir kısmı bağırıyor filan. Aceleyle iniyorum, ama ayaklar da gitmiyor manzarayı görmek istediğimden emin değilim derken bir kız çocuğu sekerek şerit arasındaki çimliğe çıkıyor. Bir şey olmamış, melekler çocukları korur derler şahsen inanırım.
Biz durduğumuzda sollamaya çalışan kamyonet çarpmış, az ilerdeki bakkala malzeme götürüyor. Dolmuş durunca çocuk direkt aykırlamış muhtemelen. Etraf birden kalabalıklaşmaya başlıyor herkes seyrediyor. Kız yüreği tırmalayan bir sesle "ben eve gidicem" diye ağlıyor. Biri ambulansı aradım tutun diyor, çarpan şöföre sonra gelicem. Seğirtiyorum çocuğun yanına, teskin etmeye çalışıyorum ama kafam allak bullak kendimi bile ikna edemiyorum haliyle. Yine de biraz ağlaması kesiliyor deli* Şeriban geliyor zaptediyor kızı zorla. Kediyi merak öldürdü derler ya, ha işte orda bahsi geçen merak zannımca kedinin merakı değil, etrafındakilerin kediye yönelik merakı. Duyan geliyor ortalık kalabalıklaşıyor. ben karşıya geçiyorum çocuğun peşinden.
Karşıya gecince fark ediyorum, o çocuktan 2-3 yaş ufakken bana çarpan arabanın durduğu yerde duruyor araç. Yol şimdi çift yönlü ama hayal meyal hatırlıyorum oraya kadar gitmişti o araba. Çocuğu anlıyorum ayıldığımda tek derdim eve gitmekti, dayım olmasa zor tutarlardı. İnsan evladı korkunca aklı eriyorsa önce Allaha eğer ermiyorsa direkt evine ve ailesine erişmek ister, o ağlamaların sebebi kaza filan değildir kalabalıktan korkmaktır. Bakıyorum bir sonraki durakta çarpmıştı arası tahminim 50-100 metre var- mesafe tahminlerim çok kötüdür onu söyleyeyim. Bana da bir şey olmamıştı sadece sıyrıklar. Çocuğa bakıyorum sol ayağı hafif aksıyor.
Babası geliyor kızın, kızın bir sarılışı var 20 saniye bir eşy filme çeksen 3 saniye 10-20 kare ama o karede yemin ediyorum hayat ne demek yeniden öğrendim. Sevmek ne demek mecnun nasıl olur insan o kısacık anda anladım. İnsan nasıl aklını kaybeder anladım, o leyla olmuş kafası gitmiş baba kızının cansı bedenini görse, düşünesi bile gelmiyor insanın, harbiden aklı uçar gider. Tevekkeli değil şu dünyada en çok korktuğum şey sevdiğim birinin yanımda ölmesidir. Dayanabileceğimi sanmıyorum sevmediğim tanımadığım biri hadi neyse de 1. derece akraba yakın arkadaş çok feci. Ambulans geliyor kız da benim gibi doktordan korkuyor, babası da dayım gibi kandırıyor tatlı sözlerle, hatırlıyorum ben dondurmaya tav olmuştum.
Çocuğu anlıyorum başımdan aynısı geçmişti şöförü merak ederdim, hayal meyal hatırlıyorum eşiyle beraberdi bana çarpan kadın teskin etmeye erkek hatası olmadığına dair yeminler etmeye başlamışlardı. Bu şöför de şoka girmiş bir yandan hatası olmadığını, diğer yandan çocuğun bir şeyi olmadığını söylüyor, etraftan çok kendine. Sonra yine de hastaneye götürelim diyor vicdanı rahat etmiyor. Aynı şeyi bana çarpan şöför de demişti sonra ayılınca gerek yok demişti zaten hastane de korkudan kaçmıştı. Gözlerine bakıyorum biraz şaşkınlık çokca korku var, kızın doktordan korktuğundan daha karmaşık bir korku vicdanla suçlulukla karışık. Kız ambulansa biniyor ben uzaklaşıyorum, detayları hatırlamaya çalışıyorum ama o kaza anı benim için çok garipti, kötü hafızama rağmen hala hatırlıyor olmamdan belli sanırım.
* Bu teyze raporlu deli, ama o kalabalıkta en aklı başında işi o yaptı. Her zaman ne yapılacağını bilir, biraz asabi ve dengesiz patavatsız. Devletin delilik kavramını sorgulama sebebimdir. Çok ufakken kocası kaçmış sanırım 2 çocuk yetiştirdi, pazarcılık yaparak, düğünlerde tellallık-eskiden takıları söylerdi çok korkardım ondan ufakken- yapardı. Yani gayet normal bir vatandaş, krizi olduğunu hiç duymadım, pazarda bana sütyen takması dışında taşkınlığını görmedim bana göre sadece acayip biri ama iyiliğine çok iyi. Çokca kişiden daha serinkanlı ve sosyal. Deli diyen doktor halt etmiş bence, neye dayanarak veriyorlar o raporları çok merak ediyorum. Eğer o raporluksa sokaktaki her 10 kişiden 1i de raporlu olmalı.
14 Eylül 2011 Çarşamba
Trafik kazası
New
Trafik kazası
Trafik kazası
Etiketler:
deli raporu,
suçluluk duygusu,
Trafik kazası
Trafik kazası
Reviewed by Dokkaebi
on
10:10
Rating: 5
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder