Sevmek sevda da çeşit çeşit. Modern dünyada düdük niyetine tutturmuşlar bir romantiklik mantrası, çalıp duruyorlar. Sevdiğini kanıtlasın romantik olsun. Var mı böyle bir şey ya? Sen niye kanıtlamıyorsun madem demezler mi insana?
Bu romantizm kapitalistlerin reklamla vs ile dayatılmıiş planlamadan başka bir şey değil. Çoğunu kafasında şablon vardır zaten, yok egzotik yere taitl, mumlar, atmfosferi güzel lüks restaurantta yemek.
Sıkıştılar mı işte Mecnun şöyle yapmış , yok Ferhat böyle yapmış. Yapmışlar yapmalarına da bunlar sevdiğini kanıtlamak için değil sevgiye layık olduklarını kanıtlamak için yapmışlar. Aşka layık olduklarının peşindeymiş adamlar.
Birisine sevgisini kanıtlamak kadar saçma bir olay olamaz. Sevmenin nedeni çünküsü mü olur Allah aşkına? Tamamen plan programla yapılan bir eyleme romantizm denilebilir mi? "Sevgiliye verilen hediye sayılır mı?" diyen bu toprakların insanı nasıl bu kadar maddiyata dayalı bir hale gelmiş anlayabilmek mümkün değil.
Romantizm, içten gelendir, doğal kendiliğinden gelişendir. En güzel sevgi karşılıklı kendiliğinden zorlamadan gelişendir. Karşı yönlendlerden gelirken ellerin buluşup farklı bir yöne doğru beraber devam etmektir. Terlese de o eli bırakmamak, ayrılmak zorunda kaldığında o teri parfüm niyetine üstüne silmektir. Terin karışacak, kanın karışacak, göz yaşın karışacak sevginin gerektirdiği emek budur.
Yoksa birine sevdiğini kanıtlamak için taklalar atmak ne işe yarar ne de makbul olandır. Biri seni sevmek için bir şeylere ihtiyaç duyuyorsa zaten sana layık değildir. Kabul gönül ferman dinlemez maşuk sevdiği kendisini sevsin ister ama yine de kendine saygıdan taviz vermemek lazım. Sevilmek için bir şey yapmaya ihtiyaç olmamalı, sevgi karşılıklı hale geldikten sonra elinizden geleni yapın ama birine sevgisi için yalvarmak acınası bir durum.
Bizde böylesini arıyoruz ama denk gelmiyor diyeceksiniz. Aramanıza gerek yok eğer yeterince açarsanız kendinizi, kendiliğinden gelir bulur zaten. Bir yerlerde mutlaka yanınızdan geçer, görüp görmemek size kalıyor. gündelik dünyanın telaşına hesap kitabına kendinizi kaptırırsanız görmezsiniz, onlardan uzaksanız, parkta, bahçede toplu taşımada, sanal alemde hatta yada bakkala giderken birden karşınıza çıkar. Önemli olan o anı iyi yakalayıp elini uzatabilmek. Korkularına çekincelerine endişelerine rağmen bunu yapabilmek bütün mesele. Gözle bakarsan görmen zordur biraz daha derine inmeli eskilerin havas dediği olayın farkına varıp gönül gözü denilen olayı yakalamalısınız. O eli tutmak kadar elinden kaymamasını sağlamakta önemli ama bunu beceremeyen biri olarak bana laf söylemek düşmez bu konuda.
Çok sevdiğim bir filmden* çok sevdiğim bir diyalogla bitiriyorum. "my
heart in exchange of your heart"**. Bunu yapabiliyorsanız ne mutlu size
ama yok yapamıyorum diyorsanız varmanız gereken çok menzil var
romantizmden bahsetmek için.
*yıldız tozu
** senin kalbin karşılığında benim kalbim
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder