4 Temmuz 2011 Pazartesi

Modern Zamanlarda Aşk


Öncelikle var demicem bu beklentiyle girenler kibarca siktir olabilir, inanmak istediğinize inanmaya kendinizi kandırmaya devam edin. Ne demişti Nil abla "modern zamanlar aşk kudurmuş mudur?" bence aşk değil ama insanlarda böyle bir eğilim var reklamlarla bilinç altına kazınan kadın modeli tvlerde aşk diye dayatılan şeyler verilen mesajlar hep bu yönde. Aşk filmi diye piyasaya sürülen filmlere bir bakın "ıssız adam" yok "kaybedenler kulubü" rock'n rolla yaşam tarzı sdaee seks üzerineydi hatun milleti bakar ay ne kadar hoş der.  Mevlana'nın Yunus'un doğduğu şark coğrafyasına şiir iklimine ne müsait bir coğrafya nasıl oldu da bu hale geldi hayret. Batının kültür emperyalizmi sadece teorik bir şey değil ayıkmak lazım.
 

Hepimiz şekilci olduk hepimiz görüntüye aldanır olduk, "aşk arıyorum" "aşkı bekliyorum" triplerinizi kendinize saklayın ben yemem. Yalnızlığımızı yabancılaşmamızı kendi zihinlerimizde metalaştırıyoruz, beklentilerimizi isteklerimizi karşı tarafa giydirip elbise vücuda uymayınca veryansın ediyoruz. Hani Eros var ya Eros eğer gerçekten var olsa bize arka tarafıyla gülerdi. Şiir demişken bu anlayış çaktırmadan dilimize yerleşiyor "içimiz fesat " diyoruz ama aslında dilimiz fesatlaşıyor. Şiirden aldığı zengin çağrışım ve söz sanatları yüzünden her kelimeyi seksle bağdaştırabiliyoruz. Küresel çağ denilen günümüzde yeni nesilde hedonist dünya algılayışı, dinin ve ahlakın geri çekilişi mevzu bahis.Her türlü haltı normalleştirmiş durumdayız. İletişimin bu kadar yaygınlaşması, internet ve fast food bilgi çağında çokta anormal değil aslında. Bizim gençlikte duyduğumuzu gördüğümüzü yeni nesil ilkokulda görüyor. İlişkiler sanallaşmış durumda ben dahil pek çok insan ömrünü bilgisayar başında geçiriyor e haliyle fotolar avatarlar profiller derken gayet sığ bir yaklaşıma hapsoluyoruz. 

Tut ki Şekspir bu çağda yaşadı, kesin ya blog tutardı yada bi forum sitesine filan yazardı. Şimdi diyeceksiniz ki biz asosyal değiliz, sosyallikte yapaylaştı be, çıkar eksenli günlük  muhabbetler, işine gelenle görüşüp işine gelmeyene selam dahi vermemek normal rutin oldu. Eskiden "lal" deyince akla ilk dudak gelirmiş şimdi lal desek bulmaca çözenlerin aklına ilk dilsiz, çözmeyenlerin elmas gelir veya hiç bir şey gelmez. Tek örnekten gidiyorum diye ön yargı derseniz keyfiniz bilir ama bir çağda dudak akla getiren şiirin dilsizleşmesidir bu. Şiir sustu, estetik salt görüntüye şekle inmiş,konuşmalar manasız belirli eksenlerde yozlaşmıyoruz da nedir şimdi?

Mevlana bile iletiye dönmüş eserini okumadan konteksine bakmadan düşüncelerini bilmeden ergenlerin dilinde atar gider lafı olmuş, kemikleri sızlıyordur. Niçe okumadan alıntısını paylaşmak veya. Kendimizden pek farkı olmayan insanların videolarına gülmek nedir? sahi biz ne diye yaşıyorduk ki? oo doğru aşk var tabii eğer don kişotsan eğer gerçekten ama gerçekten aşk arayan varsa don kişota gösterdiğim saygıyı gösteririm ama yok öyle bir şey artık. Ya yalnızlığımı kutsuyoruz yada yüzeysel ilişkilerin seksin peşindeyiz. Evlilik bile salt maddi ortaklığa dönüşmüş hoş bazı yerlerde evlilik diye bir şey kalmamış. Kapitalizm istekleri uyuşmuyor diye bu aşamada gelişmiş ülkelerde altı kazınıyor bu kurumun. Bizim gibi şark toplumlarında da sadece imzaya düşmüş durumda. Fedakarlık cefakarlık kalmamış ki elilik var olsun, toplum raydan çıkmış yönetenler kendi derdinde suni ayrıştırmalar boş beleş mevzular. Halk ekmek derdinde günlük telaşta dur bakayım nerden tanıdık geliyor ha buldum Osmanlının lale devrinden. Lale devrinde nedim aşkla seksi özdeşleştirmiş antik çağlarda da varmış bu durum çağımıza özgü değil. Ama bedenlerin markalaştığı, seksin bu kadar sattığı başka bir dönem olmamıştır tahminim.

Şimdi asıl soru seks sattığı için mi kullanılıyor yoksa seksin satacağı ön görüldüğü için mi alttan alta bu yol bize işlendi? boktan dünyanın sıradan vatandaşları olarak gözlemciden öte gidemeyiz kaldı ki o rolümüz bile kısıtlı. Bize ne alacağımı ne yapacağımızı neyi düşünmemiz gerektiğini bazen direkt bazen çaktırmadan dayatırlar. rollerimiz bellidir vatandaş oluruz, seçmen oluruz, tüketici oluruz, bazen üreten de oluruz, öylesine takılan oluruz binbir maskeyle ortalıkta salınırız ama gerçekte biz kimiz allasen? neyiz biz? Bu lanet dünyada ne hal ediyoruz? Hayvandan gerçekten ne kadar farklıyız pavlov şartlandırması bizde de geçerli değil mi? Bu arada komplo teorilerinden bahsetmiyorum, insanların bilişsel süreçleri hataları eksikleriyle biliniyor. Nlp diye bir şey bile var Türkçesi sinirsel dil programlaması, psikolojimizden sosyolojimize her şeyimiz meydanda, reklamcılar halkla ilişkiler uzmanları yönetici erkanı fıstık gibi kullanıyor bu bilgileri bizde afiyetle yiyoruz. Ne diyordum ha aşk onu da açıkladılar kimyasal biyolojik bir süreç, ilk etki 3 saniyelik süreçte tüm nöronlar aynı anda yanıyormuş bir teoriye göre. Bazıları direkt psikolojik bakıyor oladabilir inanmak istediğimize inanırız insanlık olarak. 

Bir de her okuduğuna direkt doğru diyor diyenlerimiz var bir kaşık suda boğmak lazım, yazılan şey işine geliyorsa doğru işine gelmiyorsa saçmalıktır vuhuu steryotipleştirdim çekin vurun beni ama var lan böyle tipler. Gerçi pragmatist doğru teorisi-evet bunun da teorisi var amk-ne göre haklılar işine yarıyorsa doğrudur. Biliminsanları ne iş yapar cidden parayı basanın veya silah sektörünün istekleri dışında. Paraya çevrilemeyen bilgi hiçtir, paraya çevriliyorsa güçtür böyle de bir şey var. O değil de ben aşk diyordum di mi konudan kopmamak lazım, yok ki öyle bir şey belki de hiç var olmadı illüzyon, sadece hayalelrde var. Eskiden ilahi bir yanı varmış Fuzuli L&M mesnevisinde öyle der, aşk gizle sırla kardeştir der, şimdi ortalıkta ne ilah var ne de gizlilik her şeyimiz meydanda. Eğer aşk varsa utangaç olması gerekmez mi bence bulduğu ilk deliğe kaçmıştır-delik dediysem fesatlaşmayın hemen- 



O kadar yazdım sonuna kadar okuyan varsa kendine iş bul yada ingilizlerin deyimiyle "get a life bro". Boşa zahmet etmişsin yazının amacı filan yoktu sövebilirsin gönül rahatlığıyla. Beklentilerimi de beklentilerinize katıp uzayabilirsiniz şimdi

Hamiş:o değil de bu yazı da nette feyste paylaşcam veya sağda solda bakan herkes kendince bir şeyler diyecek "Benim hakkımda kim ne düşünüyorsa Allah ona iki katını versin" tvit stayla ekleyeyim tam olsun bari.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

About Us

Recent

Random