Martılar Ve John Nash

Otogar kenarına balıkçı çarşısı açıldı. Geçen istanbula gidicem sabahın körü. baktım çığlık geliyor o taraftan. oha dedim martılara bak. Bir an gene dere mi taştı yoksa lan gibi saçma bir düşünceye kapıldıysam da yakın zamanda yağmur yağmadığından ve haberlerde görmediğimden vazgeçtim bu düşünceden. Emin olmak için yaklaştım. 200 civarı martı konacak yer arıyor, tabi ortalıkta su birikintisi bile yok.

Diyeceksiniz ki niye şaşırdın balıkçı çarşısı varmış, var olmasına var da en yakın deniz yaklaşık 80 km ötede. Sosyologlar sürü psikolojisi deyip geçebilir ama bence olay şöyle cereyan etmiştir: Buraya balık getiren kamyonu gören sarışın bir martı "oha balıklara bak, ben bu kamyona tüneyim ömür boyu bana yeter. zengin koca aramama gerek kalmaz." deyip kamyona tünüyor. Bunun gittiğini gören erkek martılar da sarışına kanıp peşinden gidiyor. Dişi martılar da erkekleri kaptırmayalım diye takılıyor peşlerine derken o kadar martı salak salak paytak paytak gezinir hale geliyor karanın içinde.

Kıssadan hisseler
 Sarışın kılavuzu olanın işi rast gitmez. Bir yere giderken adres sorun. En önemlisi karı kız peşinde koşacağınıza okuyun. Adam olamasanız bile taktik kaparsınız bir iki tane. O martılar nash dengesini bileydi sarışınının götünü kaldırıp o şekle düşmezlerdi

balık insanın midesinde artık, martı atasözü

sosyal mesaj: trollerle avlanmayalım avlananları yetkililere bildirelim. aldığınız balığın boyuna da dikkat edin