8 Mayıs 2014 Perşembe

Sosyetenin Retrosu Olarak Barbarlık

10:51

Sosyetik,elit abi ve ablaların, ateşi yıllarca önce bulan mağara adamlarının .çabalarını hiçe sayarak balığı, balık yumurtasını çiğ, bifteği kanlı yemelerinin başka adı yoktur. 

Bir de yetmez gibi ateşin hakkını veren yiğido mangalcılara laf ederler.

Yine bunlar ilkel dönemlerde bulduğu kaptırmadan tıkınmanın günümüzdeki tezahürü fast foodu da matah bilirler. Evlerindeki güzelim kurufasulyenin tadını çıkarmak varken 2 dakikada hazırlanan o pis dedikleri mangalcıların mangalından daha beter ızgara bişmiş köflteleri acımadan götürürler.üstüne lahmacun yiyene kro derler

ilkel dönemlerde yokluktan bilmezlikten bi parça kıyafetle gezen ilk insanlar gibi giyinir buna da moda derler. Kitle üretim çağında kumaşa boğulmuş iken tadını çıkartan insanlara rüküş derler. Halbüse medeniyetin başlangıcından beri çok kıyafet giyinmek zenginlik nişanesiydi. Hala kürk ile devam eden adettir. 

El kadar kumaş giymek, ya da kumaşlar dururken ilk insanlar gibi sağda solda buldukları şeylerden kıyafet yapmaları lazım.

Nedenleri vardır illaki ama barbarlığın retro olmasının sosyetenin ana gayesinin orta sınıftan ayrışmak olduğunu gösterdiği söylenebilir. Tek gayeleri bu imiş adamların demek ki, fordist metotla orta sınıfın bazı mallara erişimi artınca bunlar modernliği bırakıp barbarlığa yönelmeye başladılar. 

Yemek deyip geçmeyin antropolojide yeri var yani. Yaşam biçimini bırakın insanın iskelet biçimini dahi etkilemiş. Kültür medeniyete bakarken çanak çömleklere boşa bakmıyorlar.

Üstüne bir de tek eşliliğin hafiften çok eşliliğe dönmesi, seksüel mevzuların antik dönemlerin hedonizmine yaklaşması var ki oraya hiç girmiyorum. İleri gidecekken geri gidiyoruz velhasılkelam.

hap çıksa da rahatlasak

3 Ocak 2014 Cuma

Saklı Bende

04:40
Ölemezsin ,yaşayamazsın sen bu kederle
Kaçamazsın,saklanamazsın hiç bir şehirde
Unutumazsın kahpe kader pusmuş köşelerde
Ellerin bağlı ,gözlerin nemli kesmez şişelerde

Uyanırsın, gecenin körü deli düşüncelerle
Masada haplar, elde silah ince rugan üstünde
Daralır şehir, dünya sıkışır kalbin tam üstünde
Evden fırlar alırsın soluğu bir sahil köşesinde

Anlatamazsın kendine bile neden bu halin
Söylemeyezsin ismi nedir çınlayan bu sesin
Bağlamışsın hayatı o kızın ince dudaklarına
Söksen atamazsın hayatının her bir köşesinde

Görmeyeydin ah nolur kaderin cilvesizliğiyle
Ne de güzel olmuş en değerlerin al gelinlikle
Vermesin mevlam kimselere böyle işkence
Ellerin bağlı gözlerin nemli kesmez şişelerde

kem söz  edemezsin, sövemezsin, ölemezsin de
onla doğmuşsun göbek bağın saklı gülüşünde
yüzde çamur elde kan ah bu nasıl bir son

About Us

Recent

Random