Doğum Günü Sendromu
Dokkaebi
12:18
Bugün 13 nisan, halk arasındaki tabirle doğum günüm, kendi tabirimle kurtuluş günüm. Bugün kendime olan çoğu zaman şiddetli nefretimin başlangıcı. Çoğu arkadaşım bilmez ben de çok geç öğrendim zaten, ablamın sinirli olduğu bir zamanda. Annemin 2. çocuğu doğurması tehlikeliymiş, kazara hamile kalmış, doktor tavsiyesiyle düşürme girişimleri bile olmuş. Bilinçaltımda yatan doktor antipatisine katkısı olmuş mudur bilmiyorum ama doğduğumda bel çıkıklığına yol açmış. El kadar bebekken bile inatçıymışım, uygun genleri kapmışım anne tarafından arnavut baba tarafından yörük inadı genlerini. Hayatta olmamın suçunu kimseye atamıyorum bu yüzden. İnadına da oldukça kilolu doğmuşum-6 kiloya yakın- ama sağlık sorunlarım bel çıkıklığıyla sınırlı kalmamış, ufak yaşta bronşitin direğinden dönmüşüm. Annemin de sağlığını tehlikeye atmışım. normal bebeklerin aksine çok az anne sütüyle yetinmek zorunda kalmışım-40 gün filan. Yani hayatımın nasıl olacağı daha başından belliymiş az çok, değişen pek bir şey de yok. Doğum günü sendromumum sebepleri de bunlardır, boş yere kapris yapmıyorum yaşlanmakla da alakası yok, doğmak için bu kadar çaba gösterdiğim için kendime olan kızgınlığımdan. Yaşlanmakla pek alakası yok, yılları es geçmekle alakalı daha çok. Hayatın bunca çabaya değmeyeceğini düşünüyorum. Çoğu insana garip gelecek insanın doğum gününde bu kadar depresif bir yazı yazması, ama garipliğimin sebebi varmış ama bakın. Neyse her şeye rağmen sene de bir gün, bir kaç yıldır adetim olduğu üzere bir kaç maddelik listemle kendimi şımartmaya gidiyorum. Diğer yılların aksine bu sene listede yemek içmek olmayacak malum yaş ilerledi artık nur topu gibi reflüm var:) neyse kutlayan kutlamayan herkese teşekkürler, mart ayındaki gerginliğimden muzdarip arkadaşlarım da kusura bakmasınlar